Tarhana çorbası, Orta Asya, Anadolu, Balkanlar gibi geniş bir coğrafyada çeşitli yapım şekilleriyle görülen çorba çeşididir. Kökeni olarak Türklerin Orta Asya kolu düşünülmektedir. Bu meşhur çorbanın adının kökeni olarak Farsça terḥane ismi gösterilir. Kelimenin bu şekilden gelişip Türkçeleştiği düşünülür. Çok eski geleneklerinden biri olarak Türkler, her türlü yiyeceği kurutarak saklamaya çalışmışlar ve yoğurdun saklanması için de Tarhana çorbasını bulmuşlardır. Önemli bölümü yoğurttan oluşan Tarhana çorbası besleyici olduğu kadar kuru toz şeklinde olduğu için uzun süre saklanabilir. Türkiye'de ve Türk dünyasının çeşitli yörelerinde Tarhana çorbasının birçok türü bulunabilir. Türkiye'de Uşak, Denizli, Malatya ,Kahramanmaraş şehirlerinde ve Gediz, Beypazarı ilçelerinde ünlüdür.Yörelere göre değişmekle birlikte genellikle şu şekilde yapılır. Yoğurt, nane, un, kırmızı biber, yeşil biber, istenirse soğan iyice kıyılıp parçalanarak karıştırılır. Ovularak hamur hâline getirilen harç, bir kap içinde üstü bir bezle örtülerek mayalanması ve kabarması için en az bir hafta bekletilir. Bekleme süresi tarhananın türünü belirler. Görece daha uzun süre mayalanmaya bırakılan tarhana ekşi tarhana olur, daha az bekletilerek kurumaya alınan tarhana tatlı tarhana olur. Mayalanan harç, parçalar hâlinde bir Yörük dokuması ya da bez üzerine dizilir ve açık havada, gölgelik bir yerde kuruması beklenir. Kuruyunca da elle ovulup toz haline getirilerek, bazı yörelerde ise daha büyük parçalar ya da simit hâlinde kurutularak saklanır.
Türkiye